"Pantheon'da yatan sayısız aydınlardan benim en sevdiğim yazarlardan Emile Zola'nın ve Aydınlanma'nın iki büyük dehası Voltaire ve Rousseau'nun kabirleri"
Taş Sokaklardan Devrim Ruhuna: Latin Mahallesi'nin Çok Yönlü Hikâyesi
Paris'in Latin Mahallesi, sadece taş binalar ve dar sokaklar değil, yüzyılların birikmiş bilgeliğinin, sanatın ve isyanın nabzının attığı bir yer. Sorbonne Üniversitesi'nin gölgesinde, 13. yüzyıldan beri Avrupa'nın en parlak zihinleri burada toplanıyor. Düşünün, bir zamanlar öğrenciler ve hocalar bu sokaklarda sadece Latince konuşurmuş - mahallenin adı da buradan geliyor.
Paris'in Latin Mahallesi, sadece taş binalar ve dar sokaklar değil, yüzyılların birikmiş bilgeliğinin, sanatın ve isyanın nabzının attığı bir yer. Sorbonne Üniversitesi'nin gölgesinde, 13. yüzyıldan beri Avrupa'nın en parlak zihinleri burada toplanıyor. Düşünün, bir zamanlar öğrenciler ve hocalar bu sokaklarda sadece Latince konuşurmuş - mahallenin adı da buradan geliyor.
Bu mahalle, Aydınlanma'nın beşiği olmuş. Voltaire'in keskin kaleminin mürekkebini burada doldurduğunu, Diderot'nun Ansiklopedi'sini buradaki kafelerde planladığını hayal edin. Sonra bir de bakıyorsunuz, Hemingway elinde bir şişe şarapla Shakespeare and Company'den çıkıyor, James Joyce ile tartışarak yürüyor.
Ve sonra 1968 gelmiş. Öğrenciler sokağa dökülmüş, barikatlar kurulmuş. Saint-Michel Bulvarı'nda polis şiddetine Parisien bir gelenek olagelen barikatlarla, kaldırım taşlarıyla karşılık vermişler. O günlerin izleri hala duvarlarda, kaldırım taşlarında.
Bugün Latin Mahallesi, geçmişiyle gururlu ama geleceğe de açık. Sokak sanatçıları, Orta Çağ'dan kalma binaların duvarlarını rengarenk eserlerle süslüyor. Rue Mouffetard'daki pazarda hem yerel lezzetleri tadabilir hem de dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerin cıvıltısını duyabilirsiniz.
"Arkadaşımla Sorbonne Üniversitesi ile Collége de France arasındaki, öğrencilerin bir gelenek haline getirdiği, Montaigne heykelinin ayağına el sürerken"
Bu mahallede her köşe başında bir hikaye, her sokakta bir anı var. Panthéon'un kubbesi altında yatan büyük düşünürlerden, Luxembourg Bahçeleri'nde kitap okuyan öğrencilere kadar, Latin Mahallesi hala Paris'in entelektüel kalbinin attığı yer. Burası sadece gezilecek bir yer değil, yaşanacak, hissedilecek, belki de biraz kaybolunacak bir mahalle. Kim bilir belki bir gün yeniden kendi hikayemizi, kendimiz yazmaya başlarız, tıpkı 68 öğrenci hareketinin yaptığı gibi. Böyle bir günde buluşana dek gelin bu devrimci hikayeleri anlatmaya ve diri tutmaya devam edelim. Anlatı ile seyahat.